
Akupunktur
Akupunktur, latince iğne (acus) ve batırma (puncture) anlamlarına gelen, binlerce yıllık geçmişi olan bir tedavi metodudur. Temelleri 5000 yıl öncesine, neredeyse insanlığın var olduğu ilk dönemlere kadar uzandığı düşünülmektedir. Bulunuşu ve geliştirilmesi Çinlilere ait olduğu düşünülse de, ilk kez Uygur Türkleri tarafından kullanıldığına dair kanıtlar da mevcuttur. Vücutta belirli meridyenler üzerinde dolaşan yaşam enerjisi (Qi) ve bu enerji akımındaki dengesizliklerin hastalıklara yol açtığı varsayılarak bir tedavi modalitesi oluşturulur. Buradaki enerji akımında ortaya çıkan bozuklukların, tıkanmaların giderilmesi ve tekrar dengeye getirilmesi ile iyileşme süreci harekete geçirilir. Önemli olan, vücudun kendi kendini iyileşme gücünü tetiklemektir.
“Hiçbir hayat sadece dış hekimin çabalarıyla varolamaz; dış hekim, iç hekime yardımcı olabilir” Paracelsus
Bu tedavi yönteminde en önemli olan nokta uygulamanın uzman ve tecrübeli kişiler tarafından yapılıyor olmasıdır. Akupunkturu bu alandaki deneyimimiz ve farklı yaklaşımımız ile birçok rahatsızlığın tedavisinde en doğru şekilde uyguluyoruz.
Akupunktur Nereye Uygulanır? Nasıl Etki Eder?
Deriye ve deri altı kas dokusuna batırılan iğnelerin, bu bölgelerde çeşitli reseptörler aracılığıyla sistemleri (hormonel, elektriksel, ağrı yolakları vb) uyarması ile etki mekanizması açıklanabilir. Vücutta kol, bacaklar, gövde, baş, ayak, kulak gibi bölgelerde akupunktur noktaları belirlenmiştir. Bu bölgelerin tetik noktalar ve çeşitli kasların motor noktaları ile aynı noktalar olduğu da gösterilmiştir. Yapılan iğne stimülasyonlarının uygulanan kasta ağrı kontrol yolaklarını aktive ederek akupunktur analjezisine neden olduğu gösterilmiştir.
Akupunktur temel etkileri:
ANALJEZİK ETKİ
HOMEOSTATİK ETKİ
İMMÜNİTEYİ ARTIRICI ETKİ
SEDATİF ETKİ
PSİKOLOJİK ETKİ
MOTOR İYİLEŞTİRİCİ ETKİ
Akupunktur hangi hastalıklarda etkilidir?
1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyadaki bütün ülkelere 43 hastalığın tedavisinde akupunktur ve moksa tedavisinin kullanılabileceğini önerdi. Günümüzde ise 150’den fazla hastalığın tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir.
Dünya Sağlık Örgütünün Akupunktur Tedavisi için Belirlediği Endikasyonlar:
Migren
Sırt ve bel ağrıları
Boyun ağrısı
Gonartroz (Diz kireçlenmesi)
Omuzun periartriti
Trigeminal nevralji
Baş ağrıları
Sinüzit
Gerilim ve boyun kireçlenmesine bağlı baş ağrıları
Dental ağrılar (Diş ağrıları)
Temporo-mandibüler eklem (Çene eklemi) disfonksiyonu
Romatoidartritis
Operasyon sonrası ağrıları
Gebelik bulantı ve kusmaları
Felç (İlk 3–6 ay içinde)
Esansiyel hipertansiyon
Renal kolik
Alerjik rinit
Kronik prostat iltihabı
Akne vulgaris
Facial paralizi (Yüz felci)
Astım bronşiale
Kolesistit (Safra kesesi iltihabı)
Kolelitiasis (Safra kesesi taşı)
Stres
Panik atak
Depresyon
Akut epigastralji
Peptik ülser
Abdominal ağrılar
Fibromiyalji ve tendinitis
Gut artriti
Uykusuzluk
Süt eksikliği
Obezite
Osteoartritis
Polikistikoversendromu (PCO)
Premenstrüelsendrom
Pruritus(kaşıntı)
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ
Nasıl Uygulanır?
Kliniğimizde sıkça uygulanmakta olan akupunktur tedavisi öncesinde hastanın dili, tırnağı, nabız muayenesi yapılır ve bütüncül bir değerlendirme ile (detaylı anamnez, quantum analizi) yapılacak olan akupunktur türü belirlenir. Kimi hastalarda kulak akupunkturu kullanılırken, kimi hastalarda mikrokolon akupunktur kullanılmaktadır.
Mikro iğnelerin deri üzerine batırılmak suretiyle yapılan akupunktur işlemi, 20-25 dk içinde tamamlanır. Ruhsal hastalıklarda özel protokoller, bağırsak patoljilerinde özel protokoller kullanılır ve etkili sonuçlar alınmaktadır.
8-12 seans, 3-8 günde bir seans sıklığı şeklinde bir tedavi yürütülür.
Akupunktur tedavisinin bilinen bir yan etkisi yoktur.